Kayıtlar

Şebnem Ferah Şarkılarıyla Kişisel Bağlanma Analizi Denemesi

Kaygılı Kaçıngan Rockçı’nın Bağlanma Rehberi İlk yayımlanma: DeliKasap, 2020 – Son basılı özel sayı. Not: Yazı blog için yeniden düzenlenmiştir. Yıl 2020,   Bu kalabalığın içinde yapayalnız hissetmektense,  Dünyanın bir ucunda tek başımayım. Kir göstermeyen renkleriniz sizin olsun,  Korkmaktansa, bulanıklığın tam içinde bir başımayım.   Yağmurlu bir İstanbul akşamında, Mecidiyeköy’de iş çıkış kalabalığının arasından Fulya’nın tenha sokaklarına doğru dönerken, her Cuma akşamı yürüdüğüm 30 dakikalık yürüyüş yoluma eşlik etmesi için Youtube’u açtım. Normalde o saat için rutinim İlker Canikligil ve tayfasının geyiklerini dinlemek, ama genç bir British oğlanın “Can Kırıkları” Tepki videosu çarptı gözüme. Dayanamadım açtım:   Benim belki de gizli bir bildiğim var, Elbette ağlarım, Benim can kırıklarım var Senin gördüğün yanağımdan süzülenler Asıl içimde yüzdüğüm bir deniz var.   Derken… Çoktandır unuttuğum, yıllar önce toprağa gömdüğüm onlarca duy...

Devrimci Safları Sıklaştıralım - Bölüm 2

Beden, Nefes ve Bilinç: Travmanın Ötesine Bir Adım Yarım saat haberleri izleyip Türkiye’de ve dünyada olan bitene kafa yorunca agresifleşmemek elde değil. Gençliğimizin en ateşli savunmasını yaptığımız Gezi’de geri çekilişimiz, sonrasında yaşadığımız çöküntü, asla yeniden yapılanamama... “Gezi ruhu” deyip deyip bireyselleşme kıskacında takılı kalmak… bunu aklımızda tutalım, çünkü lazım olacak. Devrim için önce sinir sistemini anlayalım: beynimiz gerçekte ne olduyla değil, ne düşündüğümüzle ilgileniyor. Dolayısıyla medya aklımızı ele geçirdiğinde “tehlikedeyim”, “dövüşmeli miyim şimdi?” yoksa “kaçalım mı?” ya da “en iyisi susup saklanmak” tepkileri arasında gidip geliyor. Normalde müthiş hayatta kalma stratejileri olan bu tepkiler (devrimlerin kaderini de belirliyor) sinir sistemimizin dayanım aralığı dar olduğunda yerli yersiz ve hızla aktive oluyor. Bu noktada kişisel gelişim endüstrisinden bu bilgileri kendi avantajımıza kullanalım; sinir sisteminin dayanıklılığını nasıl artıra...

Arzuların İkrah Saatinden Devrime – Bölüm 1

George Orwell’a göre sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir. Bu topraklardan konuşacak olursak gerçeği söylemek imandandır, içinde tutmamak ise ibadettir derim. Bu yazı akıldan bedene, sözden harekete davet eden devrimci bir ibadettir. Yayımlandı: DeliKasap, 15 Ocak 2020 Not: Bu yazı, yazıldığı dönemdeki eleştirel ve polemik tonu korunarak editorial düzenlemeden geçmiştir. Arzuların İkrah Saatinden Devrime – Bölüm 1 Arzu Uzunali bir podcast yayınlamış. Arzu benimkine çokça zıt dünya görüşü, kadınlık üzerine kendine has fikirleriyle bana çok ışık olmuş bir hanım yazar. Ayrıca gördüğüm en iyi, kötü gün dostudur. Kızımı doğurduğum gün annemle aynı anda girmişlerdi kapıdan, birlikte gözyaşı dökmüşlerdi tanık oldukları mucize için. Bana kalırsa müthiş bir terazisi var, hayatı ne çok ciddiye alır ne de boş verir. Blogu atgotten.blogspot.com çok sevilmiş, sıkı takipçiler edinmiş bir blog. Artık yazmak kesmemiş olacak ki geçtiği...

Bir Fetüsle Konuşmak ve Anneyi Doğurmak

Bu yazıda hiç fotoğraf yok. Bölünsün istemiyorum çünkü. “Bebeğinle konuş” deyince kulağa biraz romantik geliyor, kabul. Ama bu, çoğu zaman gerçeklikten kopuk, pembe bir dünya görüşü dayatmasının parçası haline geliyor. Oysa tam da bu yüzden, kadın → anne bağlantısı sekteye uğruyor ve doğumdan sonra birçok kadın anneliğini özgürce yaşayamaz hale geliyor. Bu yüzden “Fetüsle konuşun” dedim. Çünkü bir annenin doğması için, önce onun sesine kulak vermek gerekir. -Doğum iznim bitti, ücretsiz izne çıktım. İşe dönüp dönmeme konusunda kararsızım. Geçen gün ajansa uğradım, kızları gördüm. 5 yeni anne arkadaşım işe dönmüş, benim de işe geri dönmem gerektiği konusunda tavsiyelerde bulundular. Kimisi evin kirasını, kimisi benim maddi plansızlığımı, kimisi de artık anne sütüne ek gıdalarla beslenen 6 aylık bebeğimin bana eskisi kadar ihtiyaç duymadığını gerekçe göstererek… Bu önerileri yanlış anlayacak ya da yabana atacak değilim, kendileri için düşündüklerini benimle de paylaştılar bir yerde…- ...