Kayıtlar

Fethiye etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Gün Ortası Kabusu – beyin suyumun aktığı gün

Resim
Temmuz sıcağında dükkânda işler durgun. Klima yok, dövme kuyruğu her zamankinden daha kısa (yani yok). Fırsat bu fırsat dedim, dükkanı ustaya kitleyip Fethiye’nin tarihi köylerini, doğal güzelliklerini keşfe çıkalım. Hisarönü’nden bir minibüsle Karaköy mevkiine geçtik. Rumların tepelere, Türklerin düzlüklere ev yaptığını burada öğrendim. En azından bu bölgede durum böyleymiş. Rumlar bölgeden ayrılınca yüzlerce ev kimsesiz kalmış. Bölgeye yerleşen Türkler, evlerden sökebildiklerini alıp düzlüklere kurdukları yapılarda kullanmışlar. Böylece ortaya hayalet bir köy çıkmış. Ama bu köyü, bu terk edilmişliği öyle rasyonel düzlemde düşünmeyin. Şöyle düşünün: “Yıllar içinde peyderpey acılarla terk edilmiş, gizemli bir köy.” Kayaköy’de yürürken insan ister istemez tribe giriyor. Temmuz sıcağı bir de güneş beyne geçince, halüsinasyonun kralı yaşanıyor beyin sapımızda. Köyde kimsecikler yok. O gün, o sıcakta keçiler bile yok. Bir tek biz varız. Her evden bir tıkırtı... Dışarının...

Albert’in Cenaze Suyu

Yer: Fethiye. Durum: Dövme stüdyosundayım. Sezonun en yoğun günlerinden biri. O gün stüdyodan on dövme çıkmış olabilir; hepsi de "hatırısayılır" işler. Sabahın köründen beri ayaktayım, karnım aç, midem isyanda. Hızlıca ne bulduysam atıştırıyorum. Lök diye oturuyor içime. Ne yediğimi hatırlamıyorum ama hatırladığım şey: çok hızlıydı ve çok gereksizdi. Günün sonunda içeri 75 yaşlarında, İngiliz bir teyze giriyor. İsmi Mary ya da Margaret. Ama ben ona içimden "Aunt Mary" diyorum. Yıllar önce beline Albert adını dövme yaptırmış. Şimdi onu sildirmek istiyor. Kararlı: Albert mezara gelmeyecek. Katalogdan çiçekli-böcekli bir dövme beğenmiş. Ama baktım tasarım… yani Albert’i kapatması imkânsız. Kapatabilsek bile… bir süre sonra Albert çiçeklerin arasından sızar. Renklerin içinden usulca belirir. Albert kendini unutturmaz. Mary teyzenin cildi buruş buruş. Albert’i kazıttığı bölgeye üç kişiyle eğilip uğraşıyoruz. Aunt Mary kıpırdamıyor. Kararlı. Albert mez...