Bir Gardıroptan Sağ Çıkma Rehberi (yazılınca yayınlarım)
Tarzım yok ama düşüncelerim var.
Eğer alışveriş konusunda kötüyseniz ve ne giyindiğinizi umursuyorsanız, hayat gerçekten zor.
- 2000'ler kapitalizminin dayattığı "value of things" kafası size hiç uymuyorsa,
- Bu yüzden elinizi neye atsanız ya gereksiz pahalı ya da ruhsuz geliyorsa,
- Siyah giyinmeyi sevmiyorsanız ama başka şansınız yok gibi hissediyorsanız,
- Şehrinizdeki en iyi ikinci elci rutubet kokan bir eski tiyatro kostümcüsüyse,
- "Ay ben bunu kesin giyerim!" dediğiniz her şey Paris-New York arası bir vitrindeyse,
- Dikiş dikmeyi öğrenmeye niyet etmiş ama Singer makineyi bile korkutmuşsanız,
- İçinizde her toplantıya farklı karakterle gitmek isteyen bir soytarı varsa,
- Beyoğlu’nun ihraç fazlası dükkanlarını ezbere biliyor ama “bunu almak da sisteme hizmet gibi” hissediyorsanız,
- Stiletto’nun ne olduğunu bir gün aniden öğrenmiş ve unutamamışsanız,
- Coco Chanel sizin semtten çıkmamışsa ve çıkma ihtimali de yoksa,
- Kalça, basen ve üst beden sürekli ayrı telden çalıyorsa...
Hayat gerçekten çok zor!
Bu maddelerin en az üçüne ‘aynen’ dediysen, seni boş gardırobumun onur üyesi ilan ediyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder