Kayıtlar

müzik etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Vivaldi’yle Uyuyup Piazzolla’yla Uyandık

Resim
Buse'den haber geldi: konser var! "Astor Piazzolla çalacağız" dedi, başka bir şey sorgulamadan konser günü koşarak dinlemeye gittik. Akbank Oda Orkestrası'nın CRR'daki programı Cem Mansur'un sohbetiyle başladı. Ne hoşsohbetmiş Cem Mansur… Sahici bir sanatçı çıktı sahneye, samimi. Onu ciddi sert bulurdum uzaktan. Hoşsohbet ve tatlı espriler ciddi yüzüne çok yakışmıştı... Keyifle aktardı tüm bilgilerini: konser programının nasıl ortaya çıktığını, parçaların içeriklerini… Programın adı: “Suyun Kıyısında Yaşam ve Ölüm” İki ustanın, Antonio Vivaldi ve Astor Piazzolla’nın “4 Mevsim”i. Öğrendiğim ilk bilgi, bu iki eserin aslında birbiriyle hiçbir bağlantısı olmadığıydı. Oysa ben hep bir bağ kurmaya çalışmışımdır. Programın “suyun kıyısında” başlamasının diğer bir sebebi de şuymuş: Piazzolla da, Vivaldi de gerçekten su kenarında yaşayıp ölmüşler. Biri Buenos Aires, diğeri Venedik. Birinde yaz, diğerinde kış… Bu yüzden konser Vivaldi’nin Yazı, Piazzoll...

hadi biraz uzaklaşalım...

Resim

Hadi çocuğum ilaç niyetine: Gnossienne no1'den günde iki adet 10 gün, sonra no2'ye geççez

Kapıda kaldığımı anladığımda tekrar çalıştırdım mp3 çalarımı. O sıra bir tını geldi kulağıma, durdum öylece. İlaç gibiydi, başka bir diyardan güzel bir şeyin habercisi ya da terk edilen sevgilinin hüznü gibi. Ne istersen yani... Sergei Trofanov tarafından yorumlanmış, Fransız besteci Alfred Eric Leslie Satie'nin (17 Mayıs 1866 - 1 Temmuz 1925) piyanosundan dökülen Gnossiennes serisinin 1 numaralı parçasıydı çalan. Rumen Pop Müziği ve Endonezya vurmalı çalgılar topluluğundan etkilenerek yarattığı Gnossiennes...

İstanbul'da Efes Blues Rüzgarı

Resim
Gittik, bol bol dans edip güzel müzik dinledik. Hemen önümüzde dans eden oldukça yaşlı beyfendinin eşsiz figürleriyle coştuk da coştuk... Festival ay sonundaydı ve malum ekonomik olarak ayın ortasında kriz yaşayan biri olarak katılamayacağım için üzülüyordum. Neyseki friendfeed 'de Efes Pilsen 'in çeşitli sorular sorarak bilenlere davetiye dağıttını gördüm. Hayır ben biletimi soru yanıtlayarak almadım, soru yanıtlamak için takip etmeye başladığım Efes'in Twitter 'daki 200. takipçisi olduğum için aldım:) Kapının 18.30'da açıldığı etkinlikte saat 21.00'a kadar konserin başlamasını beklemek cidden sıkıcıydı ki adı Efes Blues Festivali olan etkinlikte 50cc'lik biranın 7TL olması cidden sinir bozucuydu... Öte yandan konser başlayana kadar misafirleri oyalacak birşey de yoktu. Zaman geldi ve Ray Schinnery sahnedeydi. Gitarından dökülen mavi melodiler, yorgun siyah sesiyle birleştiğinde keyfime diyecek yoktu doğrusu. Ray Schinnery, müziği bir kenara seyirciyle kur...